Sevdiğimizi sizin için “en sevilen” yapmaya geldik, kahvepasta ve tatlıve tabiki çay
Uzun yıllar teorik altyapı için çalıştık, didindik. Hep “+en” ilkesini önümüze koyduk, kapıları bu ilke ile açmayı hedefledik. Bize sadece “kahveci” denmesini değil, “harika kahveleri olan kahveci” denmesini istedik.
Kahvenin geçmişini es geçmedik, onu adımızda yaşattık. Nesillerdir süre gelen, ama kimilerinin en güzeliyle buluşamadığı için uzak durduğu bu lezzeti her yaşa sevdirmek, tutkunu yapmak için buradayız.


NEDİR BU KAFFA BUNA?
6. yüzyılın sonlarında, Habeşistan’ ın “Etiyopya Kaffa” bölgesinde “Kaldi” adında bir keçi çobanı yaşar.Bu çobanın keçileri, henüz o zaman adını bilmediği bir ağacın meyvesi ile beslenmektedir. Kaldi’ nin bileismini bilmediği bu ağaç “Buna” olup, meyvesi ise “kahve kirazı” dır. Çoban Kaldi, keçilerinin bu meyveyiyedikten sonra uyumak istemediklerini fark eder. Bu duruma önce şaşırır ve daha sonra dönemin alim kişilerinden icazet ve bilgi almak için “Buna” meyvesini zamanın sufilerine götürür, Sufiler önce pek anlam veremezler ve meyvenin çekirdeklerini ateşe atarlar. Ateşe atılan çekirdekler kavrulur ve o hayranlık uyandıran kokusunu odaya salar. Bundan etkilenen Kaldi ve Sufiler çekirdekleri taş ile öğütür ve ilk kahveyi demlerler.
İlk zamanlar sufiler kahveyi uzun gece ayinlerinde ya da gece çalışmalarında uyanık kalmak için kullanırlar.Habeşistan’da doğan bu akım Cibuti Limanından Yemen’in Moka Limanına sıçrar. Arap yarım adasınaulaşan kahve serüveni, Arapların kahve yetiştiriciliği ile kalmayıp aynı zamanda ticaretine de başlamalarıyla İstanbul’a ulaşır.
İstanbul’da çok sevilen kahve, sosyal yaşamın bir parçası olma yoluna girdiği ilk yerdir. İstanbul’da düzinelerce kahvehane açılır. Buralara insanlar sadece kahve içmek için değil, söyleşi ve ders etkinlikleri vermek içinde giderler.Osmanlı İmparatorluğu, bu dönemde kahveyi askeri alanda kullanmaya başlamıştır. Nasıl mı? Gece baskınlarında ayık kalmaya çalışan askerler bunun için kahveden destek alırlar. Viyana kuşatması için develerce yük ile Viyana’ya kahve götürülmüştür. Ama, kuşatmanın ani kaldırılması kararıyla ordu ağırlıklardan kurtulmak amacıyla kahveyi orada bırakır. Avrupa’nın kahve serüvenine dahil olması da böylelikle gerçekleşir.
Kaffa Buna ismi ile ilk yola çıkan kahve, Yemen’in Moka Limanına ulaşmasıyla QAHWAH ismini alır. İstanbul’a ulaştığında ise KAHVE, Avrupa’da ise COFFEE olarak anılacaktır. Kahvenin ilk adını ve onu keşfeden ilk canlı olan keçiyi, kahve severleri ağırladığımız kahve evlerimizin kalbinde yaşatmaktan gurur duyuyoruz.
ŞUBELERİMİZ
Kaffa Buna ailesine katılın!
Franchise fırsatlarımız hakkında daha fazla bilgi almak için hemen bize ulaşın. Hayalinizdeki kahve dükkânını birlikte hayata geçirelim! Aşağıdaki formu doldudurun ve ilk adımı atın.
Kahvelerimiz ve Tatlılarımız
Haberler & Etkinlikler
Yeni kahveler, yeni tatlılar ve en yeni farklı lezzetler için bizi takip edin